Zihinsel Yetersizlik (Mental Retardasyon) Nedir?

Zeka kavramı Oxford tarafından hazırlanan sözlükte; insanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, kavrama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümü olarak tanımlanmaktadır. 

Tüm bu yeteneklerin gelişim süreçlerini genetik, çevresel ve toplumsal faktörlerden bağımsız olarak düşünmemiz ise mümkün değildir. Her bireyin farklı bir genetik altyapısı olduğu, farklı bir çevreden geldiği göz önüne alındığında, bireylerin zeka düzeylerinin birbirlerinden farklı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Mental Retardasyon Nedir?

Literatürde zeka geriliği olarak da bilinen zihinsel yetersizlik ya da mental retardasyon kavramı Amerikan zeka birliğinin 2002 yılında yaptığı tanımlamada “zihinsel işlevlerde bulunma ve kavramsal, sosyal ve pratik uyumsal becerilerde kendini gösteren uyumsal davranışların her ikisinde anlamlı sınırlılıklar olarak karakterize edilen bir yetersizlik” olarak tanımlanmıştır. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabının (DSM-5) 2013 yılında yayınlanan son versiyonunda ise 70'in altında bir zeka bölümü ile karakterize olan normal altı bilişsel işlevler ve toplumsal ve kişisel bağımsızlığı engelleyecek işlev bozukluğu olarak tanımlanmıştır (Yaluğ, Tuğfan, 2012). Yapılan bu tanımlardan yola çıkarak zihinsel yetersizlikten bahsetmek için 3 temel özelliğe dikkat etmemiz gerektiğini söyleyebiliriz;

  1. Zihinsel işlevlerde anlamlı sınırlılıklar
  2. Uyumsal davranışlarda anlamlı sınırlılıklar
  3. Gelişim dönemi içerisinde ortaya çıkma

Bu tanıyı alan bireylerin okuma-yazma, dil, kendini yönetme ve benzeri kavramsal becerilerinde sınırlılıklar olması beklenir. Uyumsal davranışlar olarak ifade edilen davranışlar arasında kişiler arası ilişkileri kurabilmek ve sürdürebilmek, yasalara ve kurallara uyma ve sorumluluk alma gibi beceriler yer almaktadır. Aynı zamanda gündelik yaşamın devamı için gereken yemek, tuvalet, giyinme ve benzeri öz bakım becerilerindeki yetersizlikler de bu kriterin altında değerlendirilebilir. Burada unutmaması gereken en önemli noktalardan biri de zihinsel yetersizliğe sahip bireylerin de farklı özellikler gösterdiğidir. Toplumda en yüksekten en düşüğe kadar farklı düzeylerde zihinsel yetenekler olduğundan zihinsel yetersizlik grubunu normal gruptan çok net sınırlar ile ayırmak pek mümkün değildir (Okan, Özdemir, 2005).

Zihinsel Yetersizliğin Sınıflandırılması

Zihinsel yetersizlik grubu DSM-5 de hafif, orta, ciddi ve ağır olmak üzere  dörde ayrılmıştır. Yapılan zeka testleri ile ölçülen zeka puanı  50 ile70 puan arasında ise hafif düzey, 35-49 arasında ise orta, 20-34 arasında ise ciddi ve 20 nin altında ise ağır olarak değerlendirilir.

Ziihinsel yetersizlik tanısı koyulurken ve sınıflandırma yapılırken hiçbir çocuk en az üç ay arayla yapılan iki ayrı IQ testinden 70'in altında puan almadıkça mental retardasyon olarak isimlendirilmemelidir (Okan, Özdemir, 2005). Uzmanlar iki yaş öncesi çocuklarda zeka  katsayılarından bahsetmenin çok doğru olmadığını savunurlar çünkü çocuğun uygun şartlarda bu geriliği dört yaşına kadar kapatabildiği bilinmektedir.

Hafif düzey mental retarde çocuklardan günlük aktivitelerinin pek çok alanında bağımsız olmaları ve özel eğitim becerileri kazanarak çalışma yeteneği kazanabilmeleri beklenmektedir. Orta düzey mental retarde bireylerden ise öz bakım becerilerinin basit bir kısmını yerine getirebilmeleri beklenmekte olup bu bireyler özel eğitime yoğun bir biçimde ihtiyaç duymaktadırlar. Ciddi ve ağır düzel zihinsel yetersiz bireyler yaşam boyu özel eğitime ve desteğe ihtiyaç duıymaktadırlar.

Mental Retardasyonda tedavi ve yardım ilkeleri

  1. Önleme
  2. Özel eğitim
  3. Ruh sağlığı yaklaşımları
  4. Fiziksel rehabilitasyon
  5. İlaç tedavisi
  6. Aile danışmanlığı

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanlarından Mehmet Okan ve Özlem Özdemir  2005 yılında yayınlamış oldukları makalelerinde mental retardasyonun tedavisi için 6 temel ilke belirlemiştir.

Önleme maddesi ile dikkat çekilmek istenen konu, zihinsel yetersizliğin ortaya çıkmasına sebep olan etkenlerin kontrol edilmesi ve bozukluğun ortaya çıkmadan engellenmesidir. Burada izlenebilecek en etkili yöntem ise toplumun bilinçlendirilmesidir. Mental retardasyona yol açabilecek hastalıkların (hipotiroidi, fenilketonüri, konvulsif hastalıklar, Down sendromu) ucuz yöntemler ile önlenmesi ya da tanı ve tedaviler ile mental retardasyon ihtimalinin en aza indirilmesidir.

Zihinssel olarak yetersiz bireylerde bireyin istek ve ihtiyaçlarına yönelik bir özel eğitim programının uygulanması çocuğun yaşamının kolaylaştırılması açısından oldukça önemlidir. Çocuğun kapasitesi sosyal, bilişsel ve motor becerilerin tamamını kapsayacak şekilde desteklenmelidir. Bu bireylerde erken tanı oldukça önemli olup bir an önce dil ve motor gelişimi destekleyecek tedavi programlarına başlanmalıdır.

Mental retardasyon tanısı aileler için de yıkıcı olabilir. Bu nedenle ihtiyaç durumlarında ailelere de destek sağlanması önem arz etmektedir.